Bizimeller 23 Gazetesi
Dünyada ki Elazığlılar! Elazığ Bir Tık Ötenizde!
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Elazığ’ın Karnesi
  • Video Arşivi
  • Spor
  • Tüm Haberler
  • Diğer Kategoriler
    • Gazete Arşivi
    • Temsilciler
    • Danışmanlarımız
    • Elazığlı Ünlüler
    • Muhtarlarımız
    • Yazarlarımız
  • Abonelik
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Elazığ’ın Karnesi
  • Video Arşivi
  • Spor
  • Tüm Haberler
  • Diğer Kategoriler
    • Gazete Arşivi
    • Temsilciler
    • Danışmanlarımız
    • Elazığlı Ünlüler
    • Muhtarlarımız
    • Yazarlarımız
  • Abonelik
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Bizimeller 23 Gazetesi
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle

ALLAH’IM KAVMİMİ BAĞIŞLA, ONLAR BİLMİYORLAR

Editör İrfan Çavaş
13 Temmuz 2025
0 0
0
ALLAH’IM KAVMİMİ BAĞIŞLA, ONLAR BİLMİYORLAR
FacebookX'te paylaşWhatsApp

Yüce dinimiz İslâm; insana, onun inanç ve düşüncelerine, dinî değerlere ve kutsallara saygıyı esas alır. Çünkü insana saygı, Allah’a saygının gereğidir. Dinî değerlere, kutsallara, peygamberlere ve müminlere saygısızlık etmek, bunları alaya almak, insan onuruna ve haysiyetine yakışmayan bir davranıştır. İslam inanç esaslarında Zarurat-ı Hamse diye bir kavram kullanılmaktadır. Bu beş temel esas insanlığın olmazsa olmazlarındandır. İslâm hukuku, Allah tarafından insana verilen onuru hayatta tutabilmek için din, can, akıl, nesil ve mal gibi beş ana kriteri korumayı amaçlamıştır. İnanç sistemi tamamen gönül işidir. Kişinin kendi hür iradesi ile herhangi bir baskı altında olmaksızın yapmış olduğu tercihlerdir. Ancak başka bir kutsal hakkında aşağılayıcı veya küçük düşürücü herhangi bir harekette bulunmak insanlık dışıdır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de En’am suresi 108. Ayette “Allah’tan başka şeylere dua edenler(in ilahlarına) sövmeyin ki, azgınca ve bilgisizce Allah’a sövmesinler. Evet, böylece her millete kendi yaptıklarını güzel göstermişiz. Sonra Rablerinin huzuruna dönecekler de Allah, onların yapmakta oldukları şeyleri onlara haber verecektir.” Buyrularak diğer din mensuplarının kutsallarına dil uzatılmamasını biz Müslümanlara emrediyor. Ne yazık ki bu gün yaşadığımız coğrafyada kendini Müslüman olarak addeden kişilerin elinden Hz. Muhammed Musatafa (sav) ın karikatürünün çizilmesi üzerinde ciddi düşünülmesi gereken bir durumdur. Hiçbir özgürlük, bir inancın kutsallarını çirkin bir şekilde mizah konusu yapma hakkı tanımaz. Peygamber Efendimizin karikatürize edilmesi ya da herhangi bir şekilde görsel olarak temsil edilmeye çalışılması sadece dini değerlerimize değil, aynı zamanda toplumsal barışa zarar vermektedir. Milyonlarca Müslüman’ın inançlarını hiçe sayan bu provokasyon girişimine karşı biz Müslümanların daha duyarlı ve dikkatli olması, Peygambere olan sevgimizin ve bağlılığımızın daha da artması gerekmektedir.

Bizler inançlı insanlar olarak ilgili dergiye Peygamber Efendimiz (Sav) hayatından birkaç örnek paylaşarak cevap vermiş olalım.

Peygamberimiz Müşriklere ve Ehli Kitaba da saygılıydı. Sevgili Peygamberimiz, yalnızca kendisine inananların insanlık onurlarına değil, bir peygamber olarak yaptığı çağrılara karşı direnen ve kendi inanç dünyasında ısrar gösteren, Vahye inanmayan Müşrikleri ve Hak çizgiden sapmış Ehl-i Kitap olanları dahil bütün insanların insanlık onurlarına saygılıydı. İnsana insan olduğu için değer veriyordu. Yaratılanı yaratandan ötürü baş tacı ediniyordu. Allaha ortak koşanları bile ilgilenilmeye değer bulurdu. Vereceğimiz örnek bu gerçeğe ışık tutmaktadır: Mekke’nin Fethi günüydü. Hz. Ebu Bekir henüz Müslüman olmamış babası Ebu Kuhafe’yi kucaklayarak Hz. Peygamberin huzuruna getirdi. Saçı-sakalı bembeyaz olmuş bu pir-i fâniyi huzurunda görünce duygulanan Allah’ın Resûlü şöyle buyurur:
–Ya Eba Bekir! Ona zahmet vermeseydin, biz, onun, ayağına giderdik.

Başka bir örnekte kendisine iman etmeyen ve etmemekte ısrar gösteren Ehl-i Kitab’ı da insan olarak saygın bulurdu. Ayağa kalktığı Cenaze için o bir Yahudi ölüsüdür denilince şöyle buyurmuştur:

O da bir insan değil miydi !

Yapılan meşru temelli savaşlarda çocuk ve kadın ölülerini görünce yüreği kanıyordu. Böylesi zulümlerden Allah’a sığınıyordu. Hicretin 3. Yılı müşrikler ile Uhud savaşı yapılıyor. Savaşın başlangıcında Müslümanlar kısa süreliğine zafer elde etseler de ilerleyen vakitlerde netice tersine dönmüştür. Hz. Hamza bu savaşta şehit olmuş, Peygamberimiz yaralanmıştır. Cebrail as Peygamberimize gelerek Ey Muhammed Allah’tan iste şu Uhud Dağını müşriklerin başına yıkalım dediğinde; Rahmet elçisi kendisini yaralayan, 70 in üzerinde sahabi efendilerimizi şehit eden müşrikler için: Allah’ım kavmimi bağışla çünkü onlar bilmiyorlar. Bilselerdi böyle yapmazlardı. Evet böyle bir rahmet elçisini bu gün hala anlamayanlar, anlayamayanlar var. Selam olsun Nebiye, Selam olsun Al ve Ashaba Selam olsun.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In
  • Hakkımızda
  • Abonelik
  • Elazığlıların Tebrik Mesajarı
  • Elazığ’ın Karnesi
  • Elazığlı Ünlüler
  • Elazığ Muhtarları
  • Gazete Arşivi
  • Video Arşivi
  • Tüm Haberler
  • Temsilciler
  • Danışmanlarımız
  • Yazarlarımız
  • Asayiş
  • Çevre
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Etkinlik
  • Gündem
  • Sağlık
  • Şehrin Sesi
  • Siyaset
  • Spor
  • STK
  • Teknoloji
  • Künye