ANNELER GÜNÜNDE HAYATA YENİDEN MERHABA: EVLADININ BÖBREĞİYLE HAYATA TUTUNAN ANNE
Elazığ’da yaşanan bir olay, sadece bir sağlık hikâyesi değil, aynı zamanda koşulsuz sevginin, fedakârlığın ve aile bağlarının ne kadar güçlü olabileceğini gösterdi. 29 yaşındaki nişanlı genç E.T., böbrek yetmezliği nedeniyle yaşam mücadelesi veren annesi Ç.T.’ye bir böbreğini bağışlayarak annesini hayata döndürdü. Zor ama umut dolu bu süreç, Anneler Günü’ne günler kala, “annelik” kadar “evlat olmanın” da ne kadar kutsal olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Yıllardır kronik böbrek yetmezliğiyle mücadele eden Ç.T., doktorların “nakil şart” demesiyle birlikte yaşam savaşı vermeye başladı. Ailesi, özellikle de oğlu E.T. için bu durum tarifsiz bir acıydı. Ancak oğlu hiç düşünmeden testlere gönüllü oldu. Uygun donör olduğu kesinleştiğinde ise tek bir cümle kurdu:
“Annem bana bir ömür verdi, ben de ona ikinci bir hayat vermek istiyorum.”
Operasyon başarıyla tamamlandı. Anne Ç.T.’nin vücudu genç evladının böbreğini kısa sürede kabul etti. Bugün daha güçlü, daha umutlu bir şekilde hayata tutunuyor. Oğlunun Anneler Günü hediyesi, bir çiçek ya da kolye değil, canından verdiği bir parçaydı.
“Evladım bana ikinci kez can verdi” diyen Ç.T., duygularını gözyaşlarıyla paylaştı.
“Ben onun için bir ömür boyunca dua ettim, şimdi o dualarımın karşılığı oldu. Bu Anneler Günü benim için sadece takvimdeki bir gün değil, hayatımın en kıymetli başlangıcı.”
E.T. ise mütevazı:
“Annemin elinden tutmak, nefesini yeniden hissetmek… Bundan daha büyük bir mutluluk olabilir mi? Bu sadece bir nakil değil, bizim için yeniden doğmak.”
Bu anlamlı hikâye, Anneler Günü’nde tüm Türkiye’ye örnek oldu. Sevginin, fedakârlığın, aile olmanın gerçek anlamı; bir hastane odasında, bir ameliyathanede, bir annenin gözyaşlarında ve bir evladın kalbinde yeniden yazıldı.
Anne olmak kutsaldır, ama evlat olmak da bir ömürlük görevdir. Bu Anneler Günü’nde en büyük hediye bir can, bir umut, bir kalp atışı oldu.