Elazığ İnşaat Müteahhitleri Derneği Yürütme Kurulu Üyesi Furkan Yüksel, Son dönemde inşaat alanlarında yaşanan iş kazaları ile açıklama yaptı.
Elazığ İnşaat Müteahhitleri Derneği (ELMÜTDER) Yürütme Kurulu Üyesi Furkan Yüksel, son zamanlarda inşaat sektöründe yaşanan artan iş kazalarıyla ilgili derin endişelerini dile getirerek açıklamada bulundu.
Açıklamasında Yüksel: “Toplum olarak yaşanan her olayda bir suçlu arama eğilimindeyiz. Ancak iş kazaları gibi çok yönlü ve karmaşık olaylarda, bu durum bazen adaletten çok öfkeye dönüşebiliyor. Gözler hemen müteahhitlere çevriliyor, sanki tüm sorumluluk sadece onların omuzlarındaymış gibi… Oysa bu tablo daha geniş bir çerçevede ele alınmalı.
Şunu unutmamak gerekiyor: Türkiye’de inşaat sektörü, ülke ekonomisinin omurgalarından biri. Müteahhitler sadece bina dikmiyor; istihdam yaratıyor, şehirleri dönüştürüyor, altyapı kazandırıyor. Elbette her sektörde olduğu gibi inşaatta da hatalar, eksikler, zaman zaman denetimsizlik olabilir. Ancak iş güvenliği yalnızca bir tarafın değil; işçinin, işverenin, devletin, taşeronların ve hatta denetim mekanizmalarının ortak sorumluluğudur. İş sağlığı ve güvenliği, yalnızca bir yasal zorunluluk değil; tüm paydaşların ortak sorumluluğudur. Bu kapsamda yüklenici firmalardan taşeronlara, kamu otoritelerinden işçilere kadar her bir aktörün bu süreçte aktif ve bilinçli bir rol üstlenmesi büyük önem taşımaktadır.
İnşaat sektörü, ülke ekonomisinin temel taşlarından biridir ve bu alanda faaliyet gösteren yüklenici firmalar; istihdamdan kalkınmaya kadar birçok alanda önemli katkılar sunmaktadır. Gelişen teknoloji ve artan bilinçle birlikte iş güvenliği konusunda her geçen gün daha fazla yatırım yapılmakta, çalışanların eğitimi ve sahadaki önlemler titizlikle ele alınmaktadır. Ancak zaman baskısı, kaynak yetersizliği ve saha koşullarındaki ani değişkenlikler gibi faktörler, alınan tüm önlemlere rağmen zaman zaman istenmeyen olayların yaşanmasına neden olabilmektedir. Bu noktada yapılması gereken, suçlu aramak değil; sistemin tüm bileşenlerini iyileştirecek, kalıcı çözümler üretecek bir anlayışla hareket etmektir.
Güvenli bir çalışma ortamı sağlamak; sadece can kayıplarını önlemekle kalmaz, aynı zamanda üretkenliği artırır, motivasyonu güçlendirir ve sektördeki kaliteyi yükseltir. İnsan hayatı her şeyin üzerindedir. Bu nedenle iş güvenliği kültürünü hep birlikte büyütmeli, tüm süreçlerde önceliği insana vermeliyiz. Çünkü iş güvenliği bir lüks değil, bir kültürdür. Ve bu kültürü yalnızca müteahhit değil, hep birlikte inşa etmeliyiz.
Geleceği birlikte inşa ederken, önce insanı yaşatmalıyız.” İfadelerini kullandı.
